Alaşehir'de Cumhuriyet Bayramının 100. Yılı Coşkuyla Kutlandı

Manisa’nın Alaşehir ilçesinde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında  ilçe stadında tören düzenlendi. Törende Alaşehir Kaymakamı Alper Faruk Güngör, Garnizon Komutanı Albay Gökhan Okursoy ve Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu törende bulunan vatandaşları selamladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması sonrası Kaymakam Alper Faruk Güngör günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yaptı.
Kaymakam Güngör konuşmasında; Aziz Milletimizin Cumhuriyet Bayramını kutluyorum. Kişilerin hayatlarında önemli günlerin olduğu gibi milletlerinde önemli günler vardır. Her yıl kutladığımız; 18 Martlar, 23 Nisanlar, 19 Mayıslar,15 Temmuzlar, 30 Ağustoslar, 29 Ekimler bu necip Milletin hayatında ki önemli dönüm noktalarıdır. Bu sene başka bir coşkulu, başka bir mutluyuz. Çünkü bugün Cumhuriyet'imizin ilanının 100. yılıdır.
Cumhuriyetin ilanı Büyük Türk tarihinde sadece yönetim şeklinin değişmesi değildir. Hele sadece bir gün de verilmiş bir karar hiç değildir. Cumhuriyetin ilanı topraklarımızı kastedenlere karşı tükenmediğimizin, tükenmeyeceğimizin de mesajıdır. Cumhuriyet tarihin sahnesine Türk adının yazılmasından bugüne kadar varlığının devam ettirme kararlılığının Anadolu'ya atılmış imzasıdır. Osmanlı devletinin çağının gelişmelerinde geri kalması böylece gücünü kaybetmesi ile birlikte sömürgecilikten gücünü alan malum devletler; topraklarımızı işgal etmek insanımızı köleleştirmek için hain ve insanlıktan uzak planlarını devreye sokmaya başladılar.
Çanakkale'de ölüm en vahşi hali ile sağanak sağanak üstümüze yağdı. Sarıkamış'ta askerimiz dona dona can verip ardında nice ağıtlar bıraktı. İzmir'de, Antep'te, Urfa'da, Maraş'ta namusumuz ayaklar altına alınmaya çalışıldı. Ertuğrul gazinin kabri dağıtılıp kurşunlandı. Payitaht kuşatıldı, askerlerimizin elinden silahları alındı, eli kolu bağlandı.
Alaşehir'imiz Yakıldı Talan Edildi.
Kaymakam Güngör sözlerine; ''Memleketimiz Alaşehir'imiz yıkıldı, yakıldı talan edildi. Tarih ve Edebiyat kitapları yanmış insan eti kokusunun günlerce bu şehrin üzerinden gitmediğini yazdı. Karanlığın en koyu olduğu an Güneşin doğmasına en yakın anlardır. O güneş Mustafa Kemal oldu bu topraklarda Anadolu bir baruttu ve onu ateşleyecek itici bir güce ihtiyacı vardı. Mustafa Kemal o itici güç oldu.
19 Mayıs 1919'dan sonra hiç bir şey işgalcilerin istediği gibi olmayacaktı. Bandırma gemisinin hareketiyle başladı her şey, ilk olarak dağınık güçler birleştirildi. Kurtuluş mücadelesini vermek için memleketin bir olması gerekiyordu. O birliğin nidası Erzurum'da yükseldi. Milli sınırlar içinde bulunan vatan parçaları bir bütündür, birbirinden ayrılamaz.
Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı Osmanlı hükümetinin dağılması halinde millet topyekûn kendisini savunacak ve direnecektir. Manda ve himaye kabul olunamaz. İşte bu kararlar aslında Cumhuriyetin ayak sesleriydi. Emperyalist devletlerin kendi menfaatleri dışında hiçbir şeyi tanımadıkları ve zayıflamış milletleri nasıl bir akıbete reva gördüklerini anlamak için uzağa gitmeye de gerek yoktur'' diyerek devam etti.
Maalesef bu acımasızlığı bugün Filistin'de görüyoruz. Her şey bir yana hastaneye bomba atabilecek kadar gözlerini kan bürüyen bu zihniyetin neler yapabileceklerinin canlı şahidiyiz. Bunun yanında çok değil daha 1992-95 Bosna'da gördük zalimliğin en fenasını. Ne yazık ki 15 Temmuz da kendi topraklarımızda gördük, bu acımasızlığı hem de kendi sırtımızdan kendi vatandaşlarımızdan kendi mühimmatlarımızla vurulduk. Anlıyoruz ki kime karşı verdi isek bu milli mücadeleyi o güçlerin hala akılları ülkemizin üstündedir. 
Şimdiki Sınırlarımız Kazanıldı.
Kaymakam Güngör konuşmasını devamında; ''Cumhuriyetin ilanı ile neler kazandık. Öncelikle bize batının sınırlarımızı çizdiği bir avuç toprak yerine şimdiki sınırlarımız kazanıldı. Bu toprakların üzerinde tam bağımsız yaşama hakkımız kazanıldı. Büyük önderimiz Atatürk'ün muasır devletler dediği batı gibi olmak değildir. Asrı idrak  etmek Fert Fert ve millet olarak asrın getirdiği donanıma sahip olmak demektir. Muasır olmak tüm güçlü silahlara sahip olmak iken bugün; Edebiyat, Felsefe, Sanat, Mimari, Yazılım, Kodlama, Ağır Sanayii ve modern tesislerle en az çabayla en verimli şekilde topraklarımızı değerlendirmek demektir'' dedi.
Atatürk'ü sevmek vatanını sevmek bu saydıklarımı memleketinde imar etmek demektir. Gençler sizin en önemli ödeviniz budur. Unutmayınız ki ''vatanı en çok seven görevini en iyi yapandır der ulu önder Atatürk''. Bu ödevler sizin sorumluluğunuzdadır. Bu sorumluluğa ne kadar sıkı sıkı sarılırsanız Türkiye 100 yılını o kadar yükseltmiş olursunuz şanlı bayrağımız sizinle yükselir her yerde göndere çekilir ve biz her defasında alnımız ak başımız yüksekte en gür sesimizle istiklal marşımızı okuruz. Bizimle beraber nice ülkeler duyar Türk istiklalini ve Türkiye yüzyılının sesini.
''Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl!
Kaymakam Güngör konuşmasını tamamlayarak vatandaşların bayramını kutladı.
Programın devamında; Alaşehir yöresinde farklı meslek gruplarından 100. yılda 100 kişiden oluşan Alaşehir Halk Eğitim Merkezi karma halk oyunları ekibi, '7 bölgeden 7 yöre cumhuriyet' temalı gösterisini sundu. Çalışmalar vatandaşalar tarafından bayraklar eşliğinde ve alkışlar arasında büyük beğeni topladı.
Etkinlikte Öğrenciler hazırlamış olduğu çalışmalarını da sergiledi.
İlçede düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.