Manisa Saadet Partisi İl Divan Toplantısı yapıldı
Konferans salonunda Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç, Saadet Partisi Manisa İl Başkanı Zekayi Yılmaz, Saadet Partisi Yunusemre İlce Başkanı Mehmet Ertürk, Saruhanlı İlçe Başkanı Sezai zeytinli, Alasehır İlçe Başkanı Nurin Özcan Turgutlu İlçe Başkanı Osman Özdemir, Akhısar İlçe Başkanı Ali Dursun, Demirci İlçe Başkanı Kadir Kalan, Kula İlçe Başkanı Hasan Huseyin Yağcı, Soma İlçe Başkanı Mustafa eren, ii yönetim kurulu üyeleri ve hanım komisyonları gençlik kolları katıldı. Saadet Partisine yeni katılanlara rozet takıldı.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç "Geleceğimizi ipotek altına alan tek adam rejimini ortadan kaldırmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz Sayın Erdoğan, dediğimiz zaman artık akla Hükümet değil sadece Erdoğan geliyor. Kabine üyelerinin ve Meclis'in hiçbir kıymet-i harbiyesi kalmadı" dedi. Partililere konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç
"Diktatörlüklerde, krallıklarda, padişahlıklarda bundan daha ileri bir yetki hiçbir zaman olmadı! O zaman sistemi oturmuş kurumlar vardı, bugün yok; kimse Cumhurbaşkanının kararlarını sorgulayamıyor! Bundan dolayı da bugün başımız dertten kurtulmuyor. Her ne kadar Sayın Erdoğan, ekonomideki başarısızlıklarını "mücbir sebepler" diyerek açıklamaya çalışsa da, bunun böyle olmadığını hepimiz biliyoruz."Mücbir sebepler" başka ülkeleri 1 şiddetinde etkilerken, neden bizim ülkemizde bu 10 şiddetinde yaşanıyor? Neden enflasyon ABD'de ve Avrupa ülkelerinde en fazla %6-7 iken, savaş ve kriz olan ülkelerde dahi %20'leri geçmezken; biz de bu oran %60-70'leri geçip üç haneleri rakamları buldu ki bunlar resmi rakamlar oysa ki gerçek mutfağın ve sokağın enflasyonu %120’leri geçiyor. "Mücbir Sebep"; Ak Parti İktidarı ve Kurulan Sistemdir. Hangi yanlış adımları atıp, hangi akla hayale gelmedik politikaları uyguladınız da; bu "mücbir sebepler" en çok ülkemizi etkiledi? Bilinmelidir ki; bugün Türkiye'nin yaşadığı krizlerin mücbir sebebi; sadece Ak Parti iktidarı ve Cumhurbaşkanının kurduğu sistemdir! Başka türlü bunu açıklamak mümkün değil! Tek kişilik bir sistem ve tek kişinin her konuda karar vermesi şu anda bizim yaşadığımız en büyük problemdir. Neden? Çünkü tek kişilik kuruluşlarda konular müzakere edilemez. Hep 'benlik' hakimdir. "Ben ne dediysem o olur, sen kimsin de benim karşıma çıkıyorsun?" Problemlerimiz muhakeme edilemediği için bu haldeyiz. Konuşamıyorlar! Farklı fikir söyleyenler hemen uzaklaştırılıyor. İktidar, Ekonomi Yönetiminde TÜİK Rakamlarına Göre Bile Sınıfta Kalmıştır
Sokak sokak kapı kapı gezip ülkenin gerçek gündemini söylemeliyiz.
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç "Kıymetli Milli Görüşçüler her ortamda bunları anlatmalıyız. Sokak sokak kapı kapı gezip bulduğumuz her insana ülkenin gerçek gündemini söylemeliyiz. Hangi rakamı, hangi veriyi, hangi istatistiği ele alırsak alalım, bu iktidarın her alanda sınıfta kaldığını açık ve net bir şekilde görüyoruz. Ve bunun sıkıntısını iktidar değil milletimiz çekiyor, biz çekiyoruz, bu ülkede yaşayan herkes çekiyor.Eğer bu sıkıntıları iktidar çekiyor olsa umurumda bile olmaz derim şahsen..."Kendi düşen ağlamaz" deriz. Ama öyle değil ki! Aldıkları kararlar sebebiyle ülkemiz bugün bu sıkıntılarla karşı karşıya...TÜİK'e göre bile, bile diyorum, sırf resmi rakamları kullanırken; "bile" edatını kullanmak zorunda kalışımız dahi iktidar adına utanç verici...Devlet kurumları böyle olursa, iktidarın doğru karar verme ihtimali olmaz!Çünkü gerçekleri görmüyor hatta görmemek için çaba sarf ediyorlar.Bakınız TÜİK'e göre; %67'ye düşen Tüketici Güven Endeksi, hesaplandığı 2004 yılından bugüne en düşük seviyesinde.2021 yılına ait "Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması"nın verilerine göre; en yüksek gelire sahip %20'lik kesim toplam gelirin %47'sini alırken, en düşük gelire sahip %20'lik kesimin payı %6! Gelir dağılımındaki dengeyi ifade eden Gini katsayısı bugüne kadar hiç olmadığı kadar bozuldu. Borçluluk oranı da sürekli artıyor, her 10 kişiden 7'si borçlarını ödemekte güçlük çekiyor.Hanelerin %60'ı "evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını", %38'i "iki günde bir et, tavuk veya balık içeren yemek masrafını", %20'si "evin ısınma ihtiyacını", %63'ü de eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını ekonomik olarak karşılayamadığını beyan ediyor.
Saadet Partisi Manisa İl Başkanı Zekayi Yılmaz ise üniversite mezunu işsizlere değindi. Başkan Zekayi Yılmaz "KYK, kredilerin ödeme tutarını 30 Haziran'da açıklayacak fakat kredi hesaplama uygulamalarından yapılan hesaplar aşağı-yukarı gelecek tsunaminin habercisi adeta. Üniversite hayatı boyunca toplamda 25 bin lira alan bir gencimiz yaklaşık 75 bin lira, 30 bin lira alanlar ise ortalama 100 bin lira borç ödeyecek! Kürsülerde "faize karşıyız" diyenler bu rakamlara ne diyecekler? Gençlerimizin çoğu zaten üniversiteden mezun olunca iş bulamıyor, bulanlar ise çok düşük maaşlarla çalışmaya başlıyor, bu kadar borcu nasıl ödeyecekler? Medyayı satın almak için yandaş holdinglere Ziraat Bankası'ndan kredi tahsis ediliyor, milyonlarca dolarlık kredi borçları siliniyor ve bunun için de para bulunabiliyorsa; gençlerimiz için de bu kaynak bulunabilir ve de bulunmalıdır. Vatandaşlarımız artık evinden dışarı adım atmaya korkar hale geldi. Çünkü her şey ateş pahası…Asgari ücretlinin saatlik mesasi 1,3 Dolara geriledi....İnsanımız, koca bir gün çalışmasının karşılığında bir kilo et alamıyor. Bu nasıl bir mantık, bu nasıl bir anlayış! Cumhurbaşkanı olan bitene gözünü, kulağını kapamış, “6 ay sonra düzelecek, seneye düzelecek” diye her gün bir başka tarih veriyor. 6 ay güzel bir rakam olarak bulundu bunlar tarafında. "6 ay sonra düzelecek." 6 ay geçiyor bu kez bir "6 ay sonrası için yine düzelecek." Milletimizi yoksulluğa, sefalete mahkum ettiniz. Çünkü, “dar gelirliler hariç herkesin çarkı dönüyor” diyerek milletin %95’ini görmezden geldiniz. Kiracıyı ev sahibine, babaları çocuklarına, esnafı mahalledeki komşusuna, emeklileri torunlarına mahçup ettiniz. 4 yıl önce “bu kardeşinize yetkiyi verin; enflasyonla, kurla nasıl mücadele edilir göreceksiniz” diye istediğiniz yetkiyi kötüye kullanarak başarısız oldunuz ve başarısızlığınızda ısrar etmeye devam ediyorsunuz. 2015’ten bu yana hiçbir seçimi olağan koşullarda geçirmedik maalesef. Şimdi iktidar, bu seçimde de benzer koşulları aramanın ve bulamayınca da oluşturmanın gayreti içerisinde. Ekonomik krizle birlikte halk desteğini kaybetmekte olduğunu anlayan Erdoğan iktidarı ve ortakları, yeniden “beka” söylemine sarılabilmek için fırsat arıyorlar. Görünen o ki Cumhur ittifakı, Suriye ve Yunanistan üzerinden “olağanüstü durumlar” meydana getirmek istiyor.nAçık ve net bir şekilde ifade etmek istiyorum; hiç kimse kendi ikbali ve iktidarı için ülkemizi bu zor günlerinde böylesine tehlikeli yollara sokma gafletinde bulunmasın!Türkiye, iktidarın külhanbeyi rolleri, sürekli değişen "dostum-küstüm" hitapları nedeniyle çok bedel ödedi. Bu bedeli artırmaya hiç kimsenin hakkı yoktur!Biz, terörle başarılı ve etkin bir şekilde mücadele edilmesini sonuna kadar destekliyor, bu konunun siyasi malzeme yapılmasına sonuna kadar karşı çıkıyoruz! Şahsiyetli bir dış politikaya evet, dış politika konularının seçimlere alet edilmesine hayır diyoruz! Ve tüm ilçelerimizle biz hazırız. Manisa’da buna hazır olsun. Herkes şundan emin olsun, sandıklara sonuna kadar sahip çıkarak millet iradesinin eksiksiz ve doğru şekilde tecelli etmesini sağlayacağız" dedi.